Tutuklama Yerine Adli Kontrol Kararı Verilmesi

T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2008/13063 K. 2009/6948 T. 5.6.2009 • ADLİ KONTROL ( Tututklama Sebeplerinin Birinin Varlığı Halinde Üst Sınırı Üç Yıl veya Daha Az Hapis Cezası Gerektiren Suç Sebebiyle Tutuklama Yerine Adli Kontrol Kararı Verilebileceği – Tutuklama İstemine Konu Suçun Cezasının Üst Sınırı Üç Yıldan Fazla Olduğundan Adli Kontrol Kararının Yasaya Aykırı Olduğu ) • TUTUKLAMA YERİNE ADLİ KONTROL KARARI VERİLMESİ ( Suçun Üst Sınırı Üç Yıl veya Daha Az Cezayı Gerektirmesi Gereği – Üst Ceza Sınırı Üç Yıldan Fazla Olan Suç Hakkında Adli Kontrol Kararı Verilmesinin Yasaya Aykırı Olduğu ) 5271/m. 100, 109 ÖZET : Tutuklama istemine konu suçun cezasının üst sınırının üç yıldan fazla olması nedeniyle adli kontrol kararı yasaya aykırıdır. DAVA : Resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheli V. C. hakkında anılan suçtan tutuklanması yönündeki Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 09.05.2008 tarihli talebinin reddi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109/1. Maddesi gereğince adli kontrol altına alınmasına, şüphelinin 5271 sayılı Kanun’un 109/3-b maddesi gereğince ikametgahının bulunduğu en yakın zabıta karakoluna her gün saat 20.00 de olmak üzere bir kez başvurarak imzası ile başvurusunu tescil ettirmesine dair, Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 09.05.2008 tarihli ve 2008/86 sorgu sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.05.2008 tarihli ve 2008/1042 değişik iş sayılı tüm dosya kapsamına göre; Şüphelinin resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 204/1. maddesine aykırılıktan tutuklamaya sevkedildiği, Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesince tutuklama isteminin reddi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109/1. maddesi gereğince adli kontrol altına alınmasına, şüphelinin 5271 sayılı Kanun’un 109/3-b maddesi gereğince ikametgahının bulunduğu en yakın zabıta karakoluna her gün saat 20.00 de olmak üzere bir kez başvurarak imzası ile başvurusunu tescil ettirmesine dair karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın ise Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği anlaşılmış ise de; Adli kontrol kurumunu düzenleyen 5271 sayılı Kanun’un 109/1. maddesinin “100 üncü madde de belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde; üst sınırı üç yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir” hükmü ile 4. fıkrasındaki “Şüphelinin üçüncü fıkranın ( a ) ve ( f ) bentlerinde yazılı yükümlülüklere tabi tutulması bakımından, birinci fıkrada belirtilen süre sınırı dikkate alınmaz ” hükmü ve Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 27.03.2008 tarihli, 2008/3756-3042 sayılı benzer bir olay nedeniyle verilen ilamında da belirtildiği üzere, tutuklama istemine konu suçun cezasının üst sınırının üç yıldan fazla olması karşısında, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 19.06.2008 gün ve 2008/35046 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 16.07.2008 gün ve KYB.2008138665 sayılı ihbarnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü: KARAR : Şüphelinin “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla tutuklamaya sevk edildiği, Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesince; şüphelinin CMK’nun 109/1. maddesi gereğince adli kontrol altına alınmasına, CMK’nun 109/3-b maddesi gereğince ikametgâhının bulunduğu en yakın zabıta karakoluna her gün saat 20.00 de olmak üzere bir kez başvurarak imzası ile başvurusunu tescil ettirmesine karar verilmiştir. Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının bu karara yönelik itirazı CMK’nun 268/3-b maddesi gereğince inceleme ile görevli Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca reddedilmiştir. Adli kontrol kurumunu düzenleyen 5271 sayılı CMK’nun 109. maddesinin 1. fıkrasının “100 maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, üst sınırı üç yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir” hükmü ile 4. fıkrasındaki “şüphelinin, üçüncü fıkranın ( a ) ve ( f ) bentlerinde yazılı yükümlülüklere tabi tutulması bakımından, birinci fıkrada belirtilen süre sınırı dikkate alınmaz” hükmü karşısında, tutuklama istemine konu suçun cezasının üst sınırının üç yıldan fazla olması nedeniyle, anılan adli kontrol kararı yasaya aykırı olup, itirazın bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Kanun yararına bozma düşüncesine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 09.05.2008 gün ve 2008/86 sorgu sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 14.05.2008 gün ve 2008/1042 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 05.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Özel Müdafii için tıklayınız

Ağır ceza avukatına ulaşmak için tıklayınız

Kartal Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Çağlayan Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Bakırköy Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Büyükçekmece Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Şişli Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Mecidiyeköy Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Çekmeköy Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Fatih Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Zeytinburnu Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Merter Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Avcılar Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız

Güngören Ceza Avukatı için Lütfen Tıklayınız